30 Ocak 2015 Cuma
Cenetten Bir Parça
Keşfettiğim her müzikte yankılanıyor; okuduğum her satırda oradan izler buluyorum.. Yeryüzündeki Cennet hayatımın her anında beni kendisine çekiyor.. Büyülü müziğiyle, eşsiz sözleriyle, ruhumun derinliklerine ve karanlık, gizemli yerlerine senin hayallerinin ışığı vuruyor.. Yeryüzündeki Cennet.. Gizemli, derin, mistik, gerçeklerin uğramadığı yer.. Hayallerin ötesinde, sınırsızlığın kalbinde ve Özgürlüğün yuvasında. Beni kendine çeken nadir müziklerin evi; gerçeklerden kaçanların ve en çılgınların; hayallerini kabına sığdıramayanların cenneti. Gökyüzündeki uçuk mavinin topraklarındaki yeşille dans ettiği yer. Bulutlar beyaz melekler misali kendi etraflarında dönüyor; rüzgar yapraklarla vals yapıyor. Doğanın ruhuna ışık vurmuş; öylesine parlak, öylesine eşsiz. Etrafında yavaşça dönüyor; o döndükçe yapraklar yeşiliyle vedalaşıyor ve sarı bedenlerine bürünüyor. Etraf altın sarısı yapraklarla donatılmış.. Ve Doğanın Ruhu yavaşça dönüyor ve dönüyor.. Etraf pamuk bulutlara özenmiş; bembeyaz oluyor dallar ve kara toprak. Bir ağacın hapşurduğu duyuluyor. Ve doğa eşsiz dansına devam ediyor; o etrafında döndükçe Sanat Eseri'ndeki renkler ve manzara değişiyor; güzelliğine güzellik katıyor. Ancak tema aynı; Burası Ulaşılmaz Yer. Yeryüzünün en uzak noktası; herkese ve her şeye karşı, gizli kalmış define. Yaşadığımız dünyada uğuldayan ve her yeri yerle bir eden Rüzgar'ın uysallaştığı ve narin sesiyle şarkı söylediği yer burası. Doğanın en "saf" haliyle kaldığı; az ileride susuzluğu gidermek için mutluluğun kaynağını gizleyen yer. Ve ağaçların ardında, ormanın derinliklerinde meleklerin gezindiği yer. Burası; Cennetten Bir Parça.
9 Ocak 2015 Cuma
Yağmurlu 1oo. Hayaller
Ve 1oo. yayınımdan merhaba! Gerçekten bu kadar olmuş mu ya, inanamıyorum:)
İlk yazımı hatırlıyorum; mutluluk hakkındaydı. Etraf mutsuz, şanssız, hayata küsmüş insanlarla kaynıyordu. Herkes kendince mutluluğa giden o "gerçeküstü" yolu arıyor; ancak bir yerden sonra o yollarda kayboluyordu. Herkeste bir umutsuzluk, bir "nasıl mutlu olabilirim ki" halleri.. Etrafımda herkes kayıptı; insanlara mutluluğun yolunu gösteremezdim, ancak en azından öyle bir yolun gerçek olduğunu göstermeyi deneyebilirdim.
Sonunda bana neşe veren birçok madde yazdım; öyle ki defter köşelerimden taştılar, biriktiler ve sel oldular. Orada burada renkli not kağıtlarından test köşelerine dek her yerde bir çok mutluluk maddesi vardı! Hepsini bulamadıysam da bir çoğunu derledim ve açtığım bu minik blogda yayınladım. Aslında bu blogla ilgili geniş fikirlerim yoktu; öyle sosyal medyada paylaşayım, herkes bilsin, görsün derdinde değildim hiç. En yakınlarım bile bilmezken zaman geçti, günler aylara dönüştü. Ve bir gün; benim yazmamı en çok destekleyen, ruhu edebiyatın tozlu tarihinden kalma dostuma açıldım. Benim için zor bir adımdı; anonimlikten bir İsim olmaya geçmek. Ancak dostumun hoş yorumları beni yazmaya daha da itti. Ve şimdi 1oo. yazımı yazıyorum; sanırım Mutluluk Maddelerine bir de bunu eklemem lazım! :)
Yazılar yaşamın her yerindeler sanki. Birinci sınıfta çizdiğim komik resimler, ondan sonra gelen komik anı defterleri, dostlarımın bana yazdığı notlar, kendi denemelerimi tutan renkli defterler, komik notlar, tatlı mesajlar, tabii ki eksik olmayan canım kitaplarım, hayatımın büyük çoğunluğunu tatlısıyla acısıyla içeren günlüklerim ve şimdi, lisenin son yılında yazdığım yıllıklar.. Tüm hayatım yazılarla kaplı; hepsini nadide bir eser gibi saklıyorum.. Bazen saatlerce eski günlüklerimde kayboluyor yahut buruşmuş; yazıları silinmeye yüz tutmuş eski notlarımı buluyorum. Yazmak; Mutluluk Maddelerimin en önemlilerinden biri belki de.. İşte size çok özel üç madde daha; benim mutluluk yolum bu üç maddeden geçiyor:
1. Hayata her zaman pozitif bakın! Her düştüğünüzde kalkacak gücü bulun ve en karanlık saatlerin şafak öncesi olduğunu unutmayın. (Victor Hugo)
2. Ne kadar şanslı olduğunuzun bilincinde olun! Siz sıcacık yatağınızda uyurken ve çevrenizde sizi seven dostlarınız varken, dışarıdaki buz gibi soğukta tek başına olan insanları düşünün.
3. Ve sevgi.. Sevin ve sevildiğinizi bilin! Everybody wants to love, everybody wants to be loved. (Ingrid Michaelson)
Ve daha önce paylaştığım bu parçayı bir kez daha paylaşmak istiyorum; her defasında beni gülümseten bu eşsiz müziği...
İlk yazımı hatırlıyorum; mutluluk hakkındaydı. Etraf mutsuz, şanssız, hayata küsmüş insanlarla kaynıyordu. Herkes kendince mutluluğa giden o "gerçeküstü" yolu arıyor; ancak bir yerden sonra o yollarda kayboluyordu. Herkeste bir umutsuzluk, bir "nasıl mutlu olabilirim ki" halleri.. Etrafımda herkes kayıptı; insanlara mutluluğun yolunu gösteremezdim, ancak en azından öyle bir yolun gerçek olduğunu göstermeyi deneyebilirdim.
Sonunda bana neşe veren birçok madde yazdım; öyle ki defter köşelerimden taştılar, biriktiler ve sel oldular. Orada burada renkli not kağıtlarından test köşelerine dek her yerde bir çok mutluluk maddesi vardı! Hepsini bulamadıysam da bir çoğunu derledim ve açtığım bu minik blogda yayınladım. Aslında bu blogla ilgili geniş fikirlerim yoktu; öyle sosyal medyada paylaşayım, herkes bilsin, görsün derdinde değildim hiç. En yakınlarım bile bilmezken zaman geçti, günler aylara dönüştü. Ve bir gün; benim yazmamı en çok destekleyen, ruhu edebiyatın tozlu tarihinden kalma dostuma açıldım. Benim için zor bir adımdı; anonimlikten bir İsim olmaya geçmek. Ancak dostumun hoş yorumları beni yazmaya daha da itti. Ve şimdi 1oo. yazımı yazıyorum; sanırım Mutluluk Maddelerine bir de bunu eklemem lazım! :)
Yazılar yaşamın her yerindeler sanki. Birinci sınıfta çizdiğim komik resimler, ondan sonra gelen komik anı defterleri, dostlarımın bana yazdığı notlar, kendi denemelerimi tutan renkli defterler, komik notlar, tatlı mesajlar, tabii ki eksik olmayan canım kitaplarım, hayatımın büyük çoğunluğunu tatlısıyla acısıyla içeren günlüklerim ve şimdi, lisenin son yılında yazdığım yıllıklar.. Tüm hayatım yazılarla kaplı; hepsini nadide bir eser gibi saklıyorum.. Bazen saatlerce eski günlüklerimde kayboluyor yahut buruşmuş; yazıları silinmeye yüz tutmuş eski notlarımı buluyorum. Yazmak; Mutluluk Maddelerimin en önemlilerinden biri belki de.. İşte size çok özel üç madde daha; benim mutluluk yolum bu üç maddeden geçiyor:
1. Hayata her zaman pozitif bakın! Her düştüğünüzde kalkacak gücü bulun ve en karanlık saatlerin şafak öncesi olduğunu unutmayın. (Victor Hugo)
2. Ne kadar şanslı olduğunuzun bilincinde olun! Siz sıcacık yatağınızda uyurken ve çevrenizde sizi seven dostlarınız varken, dışarıdaki buz gibi soğukta tek başına olan insanları düşünün.
3. Ve sevgi.. Sevin ve sevildiğinizi bilin! Everybody wants to love, everybody wants to be loved. (Ingrid Michaelson)
Ve daha önce paylaştığım bu parçayı bir kez daha paylaşmak istiyorum; her defasında beni gülümseten bu eşsiz müziği...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)