Zamanı gelince nasıl terk eder kuşlar
Kaçıyor muyuz, kalacak mıyız
Yoksa...
ve Birsen Tezer'den kalbe dokunan sözler, müzikle yaşam buldu. Neden her zaman gelecek bir zaman olmalı? Neden kuşlar; neden terk ediyorsunuz gökyüzünün bu parçasını? Yetmedi mi, yetemedi mi? Yoksa sizin de bir bağlılık sorununuz mu var? Özgürlüğünüzü mü kısıtladı zaman, gitme vakti mi geldi? ve zaman geldiğinde, ne gökyüzü eskisi gibi olacak ne de siz aynı kalacaksınız. Değişmeyen tek şey gene değişimin kendisi olacak. (Herakleitos) Peki ya Tezer'in de dediği gibi, kaçıyor muyuz, kalacak mıyız... Özgür bir kuş, nasıl kalabilir ki? Onun yeri, yurdu yoktur; o, gökyüzünün evladıdır. O; tüm tutsak ruhların dışa vuran sesidir. O; kalamaz, uzaklara ve ötesine uçar. Özgürlüğü bir kaçış olarak görür; halbuki bilmez ki kalmak da bir özgürlüktür aslında. Cesarettir. Korkuya başkaldırıştır. Bir seçimdir kalmak; gökyüzüne ve tüm o engin maviliğe bağlılıktır. İçini dolduran sevgiye ve alışıldık bulutlara bağlanmaktır. Gökyüzünün bilindik yerlerinde kendini güvende hissetmektir; sıcacıktır kalma duygusu aslında. Ne özgürlüğünden ödün vermektir ne de kaydı hayat süren bir sözleşmedir. Zamana karşı bir isyandır belki de kalmak... Kuvvetli bir rüzgara karşı uçmak gibidir zamana karşı gelmek; zordur, güçtür ama en kuvvetli fırtınalar bile eninde sonunda hafif meltemlere dönüşecektir zaten. Ee, kaçıyor muyuz, kalacak mıyız o zaman sayın sevgili kendini kuş zanneden ruhlarımız? Boşuna denmemiş, kanatlarım var ruhumda. (Karaibrahimgil) Ne tarafa doğru çırpacak bu kanatlar? Uzaklara ve arayışa mı, ılık alışıldık duygulara mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder