12 Ekim 2016 Çarşamba

Ardıç'a sesleniş: Bana seni gerek seni!

   Hani fırtınalı bir gün olur; yağmur çılgıncasına akarken fırtına alır başını gider. Tüm ağaçlar bir dansın parçasıdır aslında. O hiç yıkılmaz dediğin; ulu, görkemli, büyük ağaçlar öyle bir devrilir ki. Hiç bir ağaca görüntüsü yüzünden güvenmeyeceksin. Geceden sağ salim çıkmış bir ağaç vardır. Cılız, çelimsiz görüntüsüyle yanıltır insanı. Ancak öyle kökleri vardır ki derinlere inen, toprağa sadık... İşte onlar engeller kayıp gitmesini. Aldanmayacaksın öyle gösterişli ağaçlara. Fırtına gelip çattığında o pek bir övündüğün yapraklar kurtarmayacak seni. Yapraklar ilk uçan, yitirilenler olacak. Asıl fırtınadan kökleri derinlere bağlayanlar kurtulacak.
   Hayat kendine sayısız ayna bulabilir: ister bir metroya bakın, isterseniz kitaplara. Bazen masum çocuk yüzlerinde kendine bir suret bulur, bazense bir annenin yavrusuna bakışında. Kayıp gitmiş bir melodi de olabilir, unutulmuş bir dize de... Belki de ormandır bir hayat aynası da. İçinde çeşitli ağaçları barındırır; o göz kamaştıran söğ
ütler, ne masum gözükürler. Sırtınızı dayanacağınız, güvenilir ağaçlardır çınarlar. Serviler bana hazır olda durmuş askerleri anımsatır mesela. Erguvanlar o ilgi isteyen, nasıl çekeceğini de iyi bilen türdür. Ne kadar çeşidi tanırsan, o kadar iyi tanırsın bir ağacı. Sonbaharda sarı yapraklar arasında yüzmeye alışmış biri şaşırmaz mı yeşil bir ardıçla karşılaştığında? Her mevsim yeşildir ardıç. İkiyüzlülükten uzak, dürüst kimselerdir. Kaktüsler ne zeki ve kurnazdır, elindekinin kıymetini bilirler. Zor kazanır, zor kaybederler. Savaşmadan ölmez, yiğit gençlerdir. Barış yanlısı zeytin ağaçlarının aksine, onlar hayatta kalma mücadelesi verirken savaşırlar.
   Hayattan çeşitli kareler görürsünüz bir ormanda. Yağmurla yıkanır, yeniden doğarlar. Hayatta kalma mücadelesi verir, mevsimden mevsime şekil değiştirirler. Tıpkı insanlar gibi birçok görüntüye bürünürler. Elbet aralarında ömür boyu değişmeyen, neysem oyum tarzı tipler de bulursunuz. Baharda en güzel elbiselerini giyerler. Ancak gel gör ki, kara kışa karşı çırılçıplak, en savunmasız hallerine bürünürler. Ağaca bile güvenmeyeceksin kardeşim. İlla güvenilir, dürüst birini arıyorsan al sana bir ardıç. Mevsim gözetmeden her daim yeşil montunu geçirir, duruşundan taviz vermez. Bu hayatta daha çok ardıç lazım bize, ya olduğu gibi görünen, ya da göründüğü gibi olan.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder