"Yıldızlara dokunamazsınız ama karanlık günlerde onlar size yol gösterirler."
Ahmet Şerif İzgören
Çok çalışıyoruz, çok yoruluyoruz, emek harcıyoruz, kendimizi harcıyoruz bu amansız yolda.. Hiç bitmeyecek gibi, hiç dinmeyecek gibi.. Çok sıkılıyoruz, bunalıyoruz, psikolojimizi harap eden bir sınav ve stres denizinde boğulan milyonlar.. Gençliğimizi katledip bizi birer robot yapan, telefonlarımızdan not defterlerimize her yerde Büyük Sınav'dan geriye sayım yapan sayaçlar takılıyor.. Her telefonda sanki saatli bomba gibi saniyelerin saatlere ve saatlerin günlere, aylara, mevsimlere dönüştüğü sayaçlar.. Dersanelerde en sert kahvenizi verin lütfen diye başlayan sözler ve mor gözler, uykuyu özler.. Daha yolun başı diyenler ve bir taraftan sona geldik sonaaa diye haykıran stres kurbanları.. Nereye baksam bana acıyan gözler, sanki ölüme gidiyorum. Anlayış bolluğu yaşıyorum hiç yaşamadığım kadar.. Ama empatinin bile kolları uzanmıyor biz gençlerin sıcak yüreklerine.. Daha doğrusu matematik problemleriyle buz kesen yürekler bunlar.. Eğlenmeye ve neşeye özlem salmış; onlarca yaş yaşlanmış yürekler.. Ah, benim de bir sayacım var merak etmeyin; ben yaza gün sayıyorum, bombam yaza patlayacak! Ama içinden huzur fışkıracak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder