6 Eylül 2016 Salı

Köpeğimle Felsefi Sohbet

 Geçen gün köpeğimle felsefi bir sohbete dalmışım. Ben konuşuyorum, o dinliyor. Kendisi çok iyi bir dinleyicidir; gözlerini sizinkilere kitler, arada başını sağa azıcık eğer. Hiç sıkılmadan, merakla dinler sizi. Bugünlerde bulmak zor bu tiplerden. Ben dalmış gidiyorum tabi. Bir yandan kahvemi içiyor, bir yandan üçe yaklaşan saatime göz ucuyla bakıyorum. Yarısı yenmiş kurabiyem, soğumuş kahvem ve birkaç yıldızla felsefe yapıyorum. Dedim Casper'a : "Hiç neden var olduğunu sorguladın mı?" Birbirimize baktık. Onun gözü bir ara kurabiyeme gittiyse de yeniden kurduk göz temasımızı. Bu sorum üzerine azıcık kafa yordu, yaklaşık beş saniye kadar, ardından gelip koca diliyle yüzüme ıslak bir öpücük kondurdu. "Güzel cevap." diyebildim. Biraz sonra bu da belki onun cevabıdır diye düşünmeden edemedim. Belki de onun tek amacı şartsız, koşulsuz sevebilmektir. Köpekler, kendilerinden bile daha çok severler sahiplerini. Sevmek için sevilmeyi beklemezler. Sevilmeden sevmek, biz de efkar nedeni. Hüzünlü bir durum. Onlar ise bunu normal karşılıyorlar. Kim bilir, belki karanlık gecelerde bir tepe vardır dolunayın ışığıyla yıkanan. O tepede bir kurt vardır, ulu ve görkemli. Öyle bir ulur ki tüm ormanda yankılanır onun sesi. Dolunaya vurur gölgesi. Yalnızdır kurtlar. Yalnız atalarının aksine köpekler sevgiye aç ve sosyaldirler. Bir köpeğin çetesi, klanıdır sahibi. Onun gölgesi, tamamlayıcı parçasıdır. Sadaketiyle ve sonsuz sevgisiyle ödüllendirir ona kalbini açan insanı. Onların dostlukları çok kıymetli. Ailenin bir parçasılar. Yoklukları fark edilir, varlıkları neşe getirir. Gözyaşlarınla ıslatırsın tüylerini. Bazen hiç konuşmazsın, sımsıkı sarılırsın iri bedenine. Sözlere ihtiyaç duymazlar, duyguları hissederler. Patisini elinin üzerine koyup gözlerini seninkine kitleyen, varlığıyla derde derman olan bir varlık, var olmanın nedenini sorgular mı? Sanırım tek sorguladığı sahibinin ne zaman eve geleceği sorusu olmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder