18 Mayıs 2013 Cumartesi

Müzik...bir yaşam biçimi..

  Müzik... Benim için basit bir hobi değil, yemek yemek , su içmek kadar bir ihtiyaç... Bir yaşam biçimi.. Ruh halini düzelten bir ilaç... Mutluyken üzecek, üzgünken güldürecek kadar güçlü... Tek bir sözüyle, tek bir gitar sesiyle seni anılara boğacak kadar derin.. Onsuz bir gün bile geçirince eksiklik hissedeceğin kadar bağımlı...
  

 Müzik; 60'larda Elvis, Rolling Stone, The Beatles'tan sorulurdu. 70'lere gelince Pink Floyd, Led Zeppelin ve The Who'ya tahtı bıraktılar. 80'lerde Nirvana, Bon Jovi, Deep Purple, Queen ve Guns'n Roses ile akım devam etti. Ve şimdi, artık justin bieber'ler direction'lar var. Hala dinlenebilir güzel müzikler varsa da kime justin kim diye sorsan yedisinden yetmişine herkes bilir. Ama bir Freddy Mercury kim desen anca haa ünlü biri işte değil mi derler. Bana soruyorlar
neden Justin Bieber'dan bu kadar nefret  ediyosun? diye. Aslında ben ondan nefret etmiyorum, belki de kişilik olarak iyi bir insandır, evinden çöpü atacak kadar mütevazi, her hayranına nazik davranacak kadar hoşgörülüdür. Ben zaten ondan nefret etmiyorum, ben aslında şu zamanda müzik denilince akla onun gelmesinden nefret ediyorum. Artık kimse "Hey teacher, Leave them kids alone!!" demiyor. Anca "baby, baby, babyyyyyy" diyorlar. Comfortably Numb'ın gitar solosu müthiş dediğimde bana tuhaf
tuhaf bakıyorlar, ama One Direction ile ilgili bir şey desem muhabbet akşama kadar sürer. Allahtan hala benim müzik zevkime yakın, Queen'den ACDC'den konuşabileceğim bir kaç arkadaşım var. Hala bana efsanelerle ilgili müzik cd'si yapıp getiren, benle "Highway to Hell!!!" diye bağıran, Pink Floyd tişortumu giydiğimde bundan bana da bir tane almazsan benden kork!! diye tehdit eden azınlıkta kalmış dostlarım var. Depeche Mode kim diye sormayan, Jennifer Lopez'le ilgili bir habere şaşırmayışımı görünce heeee tamam o zaman diyip dünyanın en önemli şeyini bilmiyormuşum gibi davranmayan, Roger Waters konserine gidemiyince beraber üzülüp offffflayabileceğim kişiler var. Hep Rock Müzikten bahsettim ama
jazz,
blues, reggae de ayrı bir mükemmellik. Bob Marley ile no woman no cry'lar, Louis Armstrong ile what a wonderful world'ler ve blues brothers ile everybody need somebody'ler müzik listemin vazgeçilmezleri arasında hep olacaklar. Ha bi de Pop müzik var.. Dünyanın her yerinde canlılığını, gençliğini hiç yitirmeden varlığını sürdüren pop müzik.. Eskiden Britney Spears, Madonna, Christina Aguilera şimdi de Adele, Rihanna, Katy, Beyonce ve daha pek çok kişi... Neyse bu konuda diyecek çok şey var, umarım bir on sene sonra insanlar efsane diyince bieber değil U2, The Doors aklarına gelir diyorum son olarak. Ve yazımı en sevdiğim şarkı sözlerinden biriyle bitiriyorum: Don' worry be happy! -Bob Marley :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder