27 Temmuz 2013 Cumartesi

Git, fethet, yoket!

  Karıncaları izliyorum... ordan oraya koşturuyorlar, hiç durmadan çalışıyorlar, bizim için minicik kırıntılar onlar için büyük bir besin kaynağı oluyor... ve kısacık hayatlarını çalışarak geçiren bu küçük canlılar, bir botla öldürülüyorlar...
  Arıları izliyorum, belki de hayatları boyunca durmadan çalışıp bal yapıyor, çiçekten çiçeğe uçup petekle uğraşıyorlar... ve bir el darbesiyle yok oluyorlar...
Ağaçları izliyorum, bir sürü canlının evi, oksijen deposu, güzelim canlıları... yerinde durarak en büyük işi yapan canlılar... küçük bir çakmakla yok ediliyorlar...
  Ve insanları izliyorum... Kocaman gökdelenler, alışveriş mağazaları, köprüler, yollar, oteller ve bir çok şey yapıyorlar.. kendileri için. Doğayı yok ediyorlar, hayvanları katlediyorlar, kendi ırkının sonunu getiriyorlar. Savaşlardan büyük orman yangınlarına kadar, insanın geçip gittiği her yerde bir felaket var.. Sonunda bu dünyanın sonunu getirip başka gezegenlere gidip oraları da yıkımla sonlandıracak kişiler yine biziz.. bir karınca kadar bile yararımız olmayan canlılar yine biziz.. Keşke bir martı ya da en azından bir ağacın yaprağı olsaymışım, o zaman daha çok yararım olurmuş bu dünyaya..
 
Bu dehşet video her şeyin güzel bi özeti bence...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder