2 Haziran 2014 Pazartesi

Gezgin Bir Damla

 Yağmurlu Hayaller... Adına yakışır bir gece daha...

Öyle bir kükredi ki gök, yer yerinden oynadı.. Şimşekler geceyi gündüze çeviriyor anlık zamanlarda, yağmur hızını arttırıyor kıyasıya yarışta.
Bir köpek gördüm,
Üşümüş ve korkmuş,
Islak.
Bir ağaç gördüm,
Ne endamı kalmış ne de görkemi,
Düşmüş, sonsuz uykuda.
Bir yıldız gördüm.
Şimşek parladığında,
Umursamaz tavırlı.
Bir bisiklet gördüm,
Su birikintileriyle boğuşuyor,
Hızlı mı hızlı.
Ve bir şemsiye gördüm,
Başıboş, yolunu kaybetmiş..
Sularda yüzüyor, hedefi yok.
Rüzgarla uçuyor, hayalperest sanki biraz.
Ve özgür.
   Bir kız oturuyor pencerenin kenarında. Kucağında kitabı, üstünde kazağı. Gözlerini yummuş karanlığa, gülümsemiş yağmura. Biraz mutluymuş biraz hüzünlü. Gök gürlemiş; korku salmış. Şimşek parlamış karanlıkta; umudu göstermiş. Biraz yağmur, bir tutam neşe. Birleşmişler, tek bir vücut olmuşlar. Pencerenin kenarındaki kız olmuşlar. Kah gök gürlermiş kızın içinde, kah yüzünden damla damla yağmur akmış. Ama gün gelirmiş; şimşek parlar, bulutlar çekilir ve kalp tüm görkemiyle yeniden ışık yayarmış çevresine. Ve birden uyanırmış kız. Kitabı yere düşmüş, rüyalar uçuşmuş. Etrafa bakmış şaşkınca, sonra penceresini açmış. Uzatmış elini yıldızların kaybolduğu gökyüzüne. Ve parmağının ucuna bir damla konmuş; gezgin bir damla. Bir süre birbirlerine gülümsemişler. Ve bir hikaye daha son bulmuş alevi tüten odada. Mumun alevine üflemiş rüzgar, uykuyu çağırmış yağmurlar ve hayaller yeniden zihne kaymış; sonsuzluğa ve ötesine...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder