Many people know my passion about travelling. Uni gave me some english homework and today i opened the file to see which topic they gave me. Andddd the topic was "Travelling". Smiled and read instructions. They wanted for me to write basic sentences about travelling. But man, we are talking about TRAVELLING! .There is no basic sentence about this! So turned up the music always inspired me and started to write sentences about my beautiful topic. I think they expected for me to write sentences like "People travel beacuse of education or work bla blaaa." And what my sentences look like? "When i was a child, i asked my grandpa this: "What is the point of travelling, grandpa?" He smiled. "Travelling is make your imagination limitless, meeting with new stories and live an adventure which you will never forget!" or "Travelling is not going from somewhere to somewhere else; Travelling is meeting new cultures and different thoughts." What? If you gave me a topic like traffic problems or ways of being healthy, i would write basic sentences.
There are some topics you can never explain. They expect from you explain it with writing, but you can even explain with talking! You cant explain that feeling. Like music, like art or ehmm..travelling :) I don't know how i can tell, should i prefer to "feel the freedom" or "feeling limitless"? Or should i start with "Do you know what is passion? Can you explain the feelings about your passion? Would you prefer to tell what is passion by saying big desire about something? Isn't it very simple? Ah, sorry, i d want to say basic!
22 Eylül 2015 Salı
20 Eylül 2015 Pazar
Haftasonu Müziği
Aylardır paylaşmadığım haftasonu müzikleri, hepinizden özür diliyorum. En azından bu hafta için birkaç dakika önce keşfettiğim müziği paylaşabilirim. Yeni keşfim: M83, HAIM - Holes In The Sky
...
17 Eylül 2015 Perşembe
Özgür Bir Üniversiteli Damlası
Her zaman pozitifler ve negatifler olmak üzere iki grup vardır. Siz ne yaparsanız yapın; ister üniversite seçiminde, ister arkadaş tavsiyesinde ister de baloya vampir olarak gitmek konusunda insanlar kendi grubunu savunmak için her şeyi söylerler. Bir kısmı sizin farklılığınızı yadırgar ve sizi özgün kılacak özelliklerden vazgeçmeniz için her şeyi söylerler. Sizi herkesleştirmeye çalışırlar.Bu negatifler kısmı, sizin bir sene boyunca uğruna çalıştığınız tüm üniversite hayallerine kara bulut gibi çöker; siz partiler, çimler, arkadaş grupları ve özgürlük dersiniz içinizdeki tüm hevesle ve tüm umutlarla. Onlar da her defasında bunların sadece birer "hayal" olduklarını durmadan hatırlatırlar size. Bu insanlar hayattan zevk almaktan o kadar uzak, o kadar kara bulutlardır ki nerede küçücük bir neşe ışığı görseler üzerini kaparlar.
Ve bir de pozitif insanlardan oluşan grubumuz vardır. İçeri adımlarını attıkları an gününüze ışık vurur. İçlerinde öyle bir enerji vardır ki ister istemez mutlu olursunuz onlarla iken. Kendi anılarında kaybolurlar, hayallerini gerçeğe taşırlar. Öyle bir kahkaha atarlar ki dünyanın gerçekten güzel olduğuna inanırsınız. Tüm bir sene sınavlarla yatıp kalktığınızda, stres denen okyanusun içinde kaybolduğunuz da ve tutunacak bir umut dalına ihtiyacınız olduğunda yardımınıza koşarlar onlar. Ve siz bu iki grup arasında bocalarsınız. Acaba sadece hayalde mi kalacak bu güzel fikirler, yoksa geleceğin habercisi mi bu hayaller diye düşünürken o iç karartıcı yıl geçer. Ve bir de bakmışsınız, sınav sonucunuz üniversite denen dünyaya giriş biletiniz olmuş. Evinizden yanınıza biraz cesaret ve kaldıysa biraz da özgüven götürürsünüz. Üniversitede satın alacağınız en önemli hediye girişkenlik ve bitmek bilmeyen bir sosyal hayattır. Ben her şeyin anahtarına GÖS diyorum. Girişkenlik-Özgüven-Sosyallik. Bu üçü sizi her tür eğlenceye, arkadaş grubuna ve kahkahaya sokabilir. Ne olursa olsun, kendin olmaktan asla vazgeçmemen gerektiğini unutmamalısın. İnsanların seni olmaya çalıştığın daha havalı, daha gösterişli biri için sevmesine izin verme. Nasıl hissediyorsan, nasıl düşünüyorsan, nasıl "kendin" olabiliyorsan insanların seni görmesine ve o kişiyi sevmesine izin ver. Ben asla yerinde oturan, sakin, normal, akşam televizyon karşısında uyuyan biri olmadım. Uçarıyım. Deliyim. Belki biraz tuhafım. Üniversitenin ikinci gecesinde fıskiyelerin altından çocuklar gibi koştum. Kim ne der diye düşünmeden istediğim kadar kulübe üye oldum. Ortak mutfakta yaptıklarım yüzünden ikinci gidişimde bana itafen yazılmış bir kağıt bile gördüm! Evet, bunlar yalnızca ilk iki haftamda gerçekleşen olaylar. Ama bununla birlikte beni seven arkadaşlar buldum, geceleri çimlerde oturabileceğim gruplar, beraber partilere gittiğim ve gideceğim insanlar.. Ve en iyi kısmı da, benimle fıskiyelerin altından koşabilen insanlarla arkadaş oldum. Daha şimdiden, pozitif grubun kazandığını gördüm.
Düşlediğim kadar sıcak bir ortam üniversite. Hiç beklemediğin kadar yabancı ama bir o kadar da tanıdık. Alışık olmadığın kadar özgür, çocukluk ve yetişkinliğin arasında bir köprü. Genç olduğunu hissettiğin, ne kadar sosyal ve aktifsen o kadar çok hikayeyle tanıştın bir dünya. Evet, korkutucu. Evet, farklı. Evet, düşlediğin kadar müthiş...
Ve bir de pozitif insanlardan oluşan grubumuz vardır. İçeri adımlarını attıkları an gününüze ışık vurur. İçlerinde öyle bir enerji vardır ki ister istemez mutlu olursunuz onlarla iken. Kendi anılarında kaybolurlar, hayallerini gerçeğe taşırlar. Öyle bir kahkaha atarlar ki dünyanın gerçekten güzel olduğuna inanırsınız. Tüm bir sene sınavlarla yatıp kalktığınızda, stres denen okyanusun içinde kaybolduğunuz da ve tutunacak bir umut dalına ihtiyacınız olduğunda yardımınıza koşarlar onlar. Ve siz bu iki grup arasında bocalarsınız. Acaba sadece hayalde mi kalacak bu güzel fikirler, yoksa geleceğin habercisi mi bu hayaller diye düşünürken o iç karartıcı yıl geçer. Ve bir de bakmışsınız, sınav sonucunuz üniversite denen dünyaya giriş biletiniz olmuş. Evinizden yanınıza biraz cesaret ve kaldıysa biraz da özgüven götürürsünüz. Üniversitede satın alacağınız en önemli hediye girişkenlik ve bitmek bilmeyen bir sosyal hayattır. Ben her şeyin anahtarına GÖS diyorum. Girişkenlik-Özgüven-Sosyallik. Bu üçü sizi her tür eğlenceye, arkadaş grubuna ve kahkahaya sokabilir. Ne olursa olsun, kendin olmaktan asla vazgeçmemen gerektiğini unutmamalısın. İnsanların seni olmaya çalıştığın daha havalı, daha gösterişli biri için sevmesine izin verme. Nasıl hissediyorsan, nasıl düşünüyorsan, nasıl "kendin" olabiliyorsan insanların seni görmesine ve o kişiyi sevmesine izin ver. Ben asla yerinde oturan, sakin, normal, akşam televizyon karşısında uyuyan biri olmadım. Uçarıyım. Deliyim. Belki biraz tuhafım. Üniversitenin ikinci gecesinde fıskiyelerin altından çocuklar gibi koştum. Kim ne der diye düşünmeden istediğim kadar kulübe üye oldum. Ortak mutfakta yaptıklarım yüzünden ikinci gidişimde bana itafen yazılmış bir kağıt bile gördüm! Evet, bunlar yalnızca ilk iki haftamda gerçekleşen olaylar. Ama bununla birlikte beni seven arkadaşlar buldum, geceleri çimlerde oturabileceğim gruplar, beraber partilere gittiğim ve gideceğim insanlar.. Ve en iyi kısmı da, benimle fıskiyelerin altından koşabilen insanlarla arkadaş oldum. Daha şimdiden, pozitif grubun kazandığını gördüm.
Düşlediğim kadar sıcak bir ortam üniversite. Hiç beklemediğin kadar yabancı ama bir o kadar da tanıdık. Alışık olmadığın kadar özgür, çocukluk ve yetişkinliğin arasında bir köprü. Genç olduğunu hissettiğin, ne kadar sosyal ve aktifsen o kadar çok hikayeyle tanıştın bir dünya. Evet, korkutucu. Evet, farklı. Evet, düşlediğin kadar müthiş...
1 Eylül 2015 Salı
Penfriend: Meeting With Real Friendship
First time i try to write in english. My english isn't so good but i try once:) Everyday before go to bed, watch my world map on the wall. And make plans, try to guess which country i ll go first and dream a lot. My first abroad expereince was Africa(Tanzania and Zanzibar Island) and when i taste the feeling of travel, i wanted more.
In the winter, the times I got bored of studying, i was thinking maybe i cant travel now but at least there must be way to improve my english for preparation to future travels. And english books don't enough for me.
Those days, my mom has a penfriend from USA. She has gone to USA to see him, and they got along well. After that, i m in interested about penfriends and looked for them on internet. I found a website, wrote about myself shortly and wait the answers in a couple days. I sent some messages to people but they didn't return me. I guess this is because they were living in like Peru, Australia or Madagascar places. Or it might be their last seen was one year ago i don't know:) Anyway, after two or three days somebody sent me and guess where she from? Peru! I was so happy and we ve talked like one or two months. And suddenly the mails have done, i don't know why. Then another stranger mailed me and this time she s from Hong Kong. Belive or not, after one and a half year we are still talking and good friends. Eunice is such a speacial friend for me, because she s the first real penfriend. We supported each other for uni exams and her competions. She s so funny and like make fun of me. Espeacially the time i said my thoughts about food sticks; like "if i would try this, you ll so laugh to me" she was really laughed to me.
Winter has passed, spring has came. One day somebody else mailed me and this time, she s from Hungary. We mailed, wrote on facebook and whatsapp. I was so suprised found a penfriend just like me. Our hobbies, the things we like or not, viewpoint to people were so similar. A couple time has passed and we started to talk our problems. Give advice each other, and feel like the bond between us tightened. I never forget that one day i look for the films on cinema, then i saw one and my first thought i have to go that film with Panna! And i realize that she is in Hungary after one minute. It was a sad moment. Also i remember that memory; in her birthday, her grandmother asked her where she wants to go she ll buy place ticket for her and she choosed to Turkey for me! That moment i reliazed we are not only penfriends, until now we are real friends.
And the summer has came. On the july i was excited cause i ll go to Italy. And before this, one week ago another one sent me mail. When i saw where she s from, i shocked. She was a Italian. Only one week left, an Italian girl sent me message. We started to talk and she was so different too. Cause we didnt talk about our daily lifes; we talked about life, art, situations of our countries, religion and the best topic; Philosophia. Sometimes we talked about this to late times of night, and both of us enjoy this conservition. Learn each other thoughts, feelings and viewpoints. Flavia s both of funny and intellectual. Some days we sent voice records and try to teach some words of our languages. It was very fun. And we introduce our bestfriends to each other and they became good friends too.
I am telling you only that three penfriend cause they are my real friends now. They have no difference from my turkish friends cause if you are good friends, there s no matter where you live, what language you speak or how different your cultures. They weren't only improve my english, they gave me their friendship. I hope one day i have a chance to meet them face to face. They are part of my life, and i m so happy to know them. And now, i realize that travelling is not only go from here to somewhere else. Travelling is learn different cultures, recognize with many viewpoints and meet people from different countries. I traveled to many thoughts and one more time, i realize how much i love travelling..
P.S : Also start to talk new friend from Hong Kong; Connie. I have a feeling that i ll recognize with great penfriend now, great real friend of future.
Panna's birthday gift for me, she is so cute:)
In the winter, the times I got bored of studying, i was thinking maybe i cant travel now but at least there must be way to improve my english for preparation to future travels. And english books don't enough for me.
Those days, my mom has a penfriend from USA. She has gone to USA to see him, and they got along well. After that, i m in interested about penfriends and looked for them on internet. I found a website, wrote about myself shortly and wait the answers in a couple days. I sent some messages to people but they didn't return me. I guess this is because they were living in like Peru, Australia or Madagascar places. Or it might be their last seen was one year ago i don't know:) Anyway, after two or three days somebody sent me and guess where she from? Peru! I was so happy and we ve talked like one or two months. And suddenly the mails have done, i don't know why. Then another stranger mailed me and this time she s from Hong Kong. Belive or not, after one and a half year we are still talking and good friends. Eunice is such a speacial friend for me, because she s the first real penfriend. We supported each other for uni exams and her competions. She s so funny and like make fun of me. Espeacially the time i said my thoughts about food sticks; like "if i would try this, you ll so laugh to me" she was really laughed to me.
Winter has passed, spring has came. One day somebody else mailed me and this time, she s from Hungary. We mailed, wrote on facebook and whatsapp. I was so suprised found a penfriend just like me. Our hobbies, the things we like or not, viewpoint to people were so similar. A couple time has passed and we started to talk our problems. Give advice each other, and feel like the bond between us tightened. I never forget that one day i look for the films on cinema, then i saw one and my first thought i have to go that film with Panna! And i realize that she is in Hungary after one minute. It was a sad moment. Also i remember that memory; in her birthday, her grandmother asked her where she wants to go she ll buy place ticket for her and she choosed to Turkey for me! That moment i reliazed we are not only penfriends, until now we are real friends.
And the summer has came. On the july i was excited cause i ll go to Italy. And before this, one week ago another one sent me mail. When i saw where she s from, i shocked. She was a Italian. Only one week left, an Italian girl sent me message. We started to talk and she was so different too. Cause we didnt talk about our daily lifes; we talked about life, art, situations of our countries, religion and the best topic; Philosophia. Sometimes we talked about this to late times of night, and both of us enjoy this conservition. Learn each other thoughts, feelings and viewpoints. Flavia s both of funny and intellectual. Some days we sent voice records and try to teach some words of our languages. It was very fun. And we introduce our bestfriends to each other and they became good friends too.
I am telling you only that three penfriend cause they are my real friends now. They have no difference from my turkish friends cause if you are good friends, there s no matter where you live, what language you speak or how different your cultures. They weren't only improve my english, they gave me their friendship. I hope one day i have a chance to meet them face to face. They are part of my life, and i m so happy to know them. And now, i realize that travelling is not only go from here to somewhere else. Travelling is learn different cultures, recognize with many viewpoints and meet people from different countries. I traveled to many thoughts and one more time, i realize how much i love travelling..
P.S : Also start to talk new friend from Hong Kong; Connie. I have a feeling that i ll recognize with great penfriend now, great real friend of future.
Panna's birthday gift for me, she is so cute:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)