İnsanın bilinmeyene dair korkusu bilinen bir gerçektir. Karanlık odalardan korkarız, göremediğimiz için. Yeni insanlarla tanışmaktan çekiniriz, sevip de sevilmeyiz diye. Bilmediğimiz yerler gözümüzü korkutur, daha önce ayak basmadığımız için. Ama diğer yandan, bilinmeyene ışık tutmamıza yarayan çok önemli bir duygu vardır: Merak. O duygu bizi en karanlık odalara da sokar, en balta girmemiş ormanlara da. Bazen engin denizlere yelken açtırır, bazen de bilmediğimiz binlerce yüzün önüne atar. Ne hınzır bir duygudur bu merak. Her yeni deneyimin sorumlusudur. Bizi bazen pişmanlıklarla tanıştırır, bazen de hayatımızda kalıcı iz bırakacak insanlarla... Keşifler, seyahatler, icatlar, kolaylıklar, yeni yerler, farklı insanlar, unutulmaz hisler... Heyecanlıdır merak etmek. Korku duyarsın, bir kapıyı aralamak cesaret ister. Seni bir rüzgar gibi uçurur evinden fersahlarca uzağa. Bazen bir merhaba demek yahut minik bir öpücük kadar yakın, bazen tüm hayatını boydan boya değiştirmek kadar uzaktır. Bir kere bu duyguya kapıldınız mı hızlı bir akarsuda son sürat ilerleyen yaprak olursunuz. Ne keşkeler girer hayatınıza, pişman olursunuz. Kızarsınız kendinize, akarsunun hızına kapılıp gittim diye. Ve an gelir, iyikilerin kucağına düşersiniz. Işıkları açtığınızda karşınızda o çok sevdiğiniz yüzü görmenizi sağlamıştır çünkü. Ya akarsuya ters yüzmeye çalışırsınız, merakınızla savaşırsınız. Belki daha güvenli bir hayatınız olur; heyecanlardan ırak, sıradanlıkla döşenmiş bir hayat. Keşkelere karşı perdelerinizi sımsıkı kaparsınız, halbuki bilmezsiniz ne iyikilerin suratına kapıyı çarptığınızı. Kendinizi yenilikten koruduğunuz sürece ardınızda bir satırlık hayat bırakmazsınız. Öbür yandan bir ikinci seçeneğimiz vardır karşınızda: Akarsuyun parçası olmak. Nereye gittiğinizi bilmeden yolculuk etmektir merakın refakatçisi olmak. Seni bir insanla tanıştırır, o insan hayatın olur. Seni bir yere götürür, yuvanı bulursun. Bir keşif yaparsın, milyonların hayatına dokunursun. Evet, sayısız gözyaşı dökersin bu uğurda. Evet, savaşmaktan yorar insanı bu hınzır. Ve evet, an gelir hiç bu duyguyla yola çıkmamayı arzu edersin. Fakat ortada bir gerçek vardır ki, merak sonucu yaşadığımız anıları hiçbir şeyle değişmezsin.
Hepimizin kendi hayat kitabı vardır. Kitabın sonuna yaklaştığımızda, sayfalarımızda bir yolculuğa çıkarız. Her sayfa, hayattan farklı bir kesittir. Tanıdık yüzler görürüz, bizi yoran duygularla süslenmiş sayfalara değer parmak uçlarımız. Bir sayfaya geldiğimizde yüzümüzde buruk bir gülümseme olur. Bazı sayfalarsa gözlerimizi doldurur. En özel sayfalar, ne günlerdi be diye aklımızdan geçirdiğimiz sayfalardır. Bu sayfaların altına imza atmıştır Merak. Görünen o ki, atmaya da hep devam edecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder